Sahipsiz Hayvanların Koruyucu Meleği

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bilecik’in Gölpazarı ilçesinde yaşayan, sahipsiz kedi ve köpeklerin aç kalıp, acı çekmelerine dayanamayan 40 yaşındaki hemşire Semra Güner, evinin bahçesinde beslediği 80 sokak hayvanına ev sahipliği yapıyor.

Çevrede bulduğu yaralı, aç sahipsiz hayvanlarına evinin bahçesinde yer açan, kendisinden önce ‘yavrularım’ dediği ‘can’larını doyuran Güner, sayıları zaman zaman 100’ü bulan kedi ve köpeklerini tek tek tanıyor.

Güner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hemşirelik yaparken annesi ve halasının hastalığı nedeniyle 10 yıl önce mesleğini bıraktığını belirterek, şu anda hasta yakınlarının yanı sıra onlarca sahipsiz kedi ve köpeğin bakımıyla ilgilendiğini söyledi.

Elinden geldiğince sokak hayvanlarına kucak açıp, korumaya çalıştığını dile getiren Güner, ‘Hayvan sevgisi doğuştan, yürekten, içten gelen bir şey. Sevmeden zaten olmaz. Çoğu sokağa terk edilmiş canlar. Sahipsiz hayvanları görünce dayanamıyorum ve kapıma getiriyorum. Karnını doyurup baktığımız hayvanları sahiplendirmeye de çalışıyoruz. Daha çok internetten, sosyal medya hesaplarından yuva ilanları veriliyor. Şanslı olanlar yuva sahibi olabiliyor.’ dedi.

‘En büyük isteğim ekmek’

Yaz aylarında tarlaya çalışmaya gittiğini vurgulayan Güner, ‘Kışın ise iş yok. Burası kırsal bölge iş imkanı kısıtlı. Zaman zaman yuva desteği ya da ekmek ilanları açılıyor. Oradan duyarlı hayırsever insanlar ama üç paket ama beş paket mama gönderiyor. Bölgede çok fazla sahipsiz köpek var, haliyle zorlanıyoruz. En büyük isteğim ekmek. Mamayı her zaman bulma şansımız yok zaten.’ diye konuştu.

Güner, sahipsiz hayvanlara elinden geldiğince bakmaya çalıştığını belirterek, ‘Otuzun üzerinde köpek, elli civarında kedim var. Bu işin açıklaması sadece vicdan, başka bir şey değil. Açlıklarına dayanamıyorsunuz. Araba çarpıyor, başka bir şey oluyor. Acı çekmelerine dayanılmıyor. Bazılarının ismi var. Çoğuna canım, annem, yavrum diye hitap ediyorum. Yüze yakın hayvanım var, onları nerede görsem tanırım.’ ifadesini kullandı.

Ekmek ve mama desteğinin çok önemli olduğunu hatırlatan Güner, ‘En büyük sıkıntım ekmek. Bayat ya da kuru ekmek. Bu anlamda desteğe ihtiyacım var.’ dedi.